Gezip gördüğüm yerlerde meydan tasarımları hep ilgimi çeker. Bizde neden çok az diye hayıflanırım.
Ortaokul ve lise yıllarımın geçtiği Muğla'daki Atatürk heykeli ve çevredeki tüm binalar çok güzeldir. Ne zaman yolum düşse mutlu olurum. Beş yol birleşir orada. Çocukluğumda bayramlar da orada kutlanırdı. Sonra İstanbul Sultanahmet. Hangi köşesi daha güzel bilemem. Gürel'le elele oturduğumuz bank en güzel yerdi bence.
Semerkant'taki Registan meydanı. Çiniyi oldum olası çok severim. Ama burası bir çini cenneti. Zaten Semerkant'ın her yeri çini. İtalya'dan sürpriz Siena meydanı. Bir servis tabağı gibi ortaya doğru çukurlaşan kiremit rengi taş döşeli bu meydanda öylece oturup kalmıştım.
Ve elbette Roma'da St.Pietro meydanı. Resmini görmek başka orada durup bir iki saat izlemek başkaydı.Tek kelimeyle; muazzam. Ve Kızıl Meydan,Moskova. Serde solculuk var ya .Bir de o kıpkızıl Kremlin'i hep merak ederdim. Kremlin'in içini de gezdim, Lenin'in mozolesini de gördüm. Meydandaki katedral zaten mücevher gibiydi. Turistlerle parayla resim çektiren Lenin ve Stalin benzeri kişilere ise hiç gülemedim .
Hepimize nice meydanlar, nice
gezmeler .
Birgül Ergev







Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Siz ne dersiniz?
Anonim seçeneğini deneyin...