Hoş geldiniz!

Benim derdim ne?

Muradım orada burada gördüklerimi, gözüme çarpanları ,gözüme batanları,gözden kaçanları, gözüme girenleri, özellikle basındaki Türkçe yazım ve söyleyiş detaylarını,habercilik hatalarını,sevaplarını yazıvermek...

Kimseyi kırmak,aşağılamak yok...

Eleştirilerin zekice ve efendice yapılanları kabulüm..

Saygılar...








16 Temmuz 2014 Çarşamba

Murat Belge,Edebiyatta Ermeniler,kafama takılan sorular...

Bu bir kitap eleştirisi değil birkaç not sadece....
Hevesle aldığım ama zor   bitirdiğim bir kitap oldu.Konu iyiydi.Türk edebiyatında azınlıklara yaklaşımın bir kanadını öğrenirim diye aldığım kitapta bir toparlayamama durumu gördüm.Çeşitli tarihlerde yazılmış bir dizi yazıyı bir araya getiren kitaptaki dağınıklık beni rahatsız etti
Varan bir gol bir.(Sf 18.Bu yeni fasıl ASALA’nın Amerika’da kurulduktan sonra (1975) Beyrut’ta Başkonsolos Mehmet Baydar’la Konsolos Bahadır Demir’i ve Viyana’da Büyük Elçi (kitapta aynen böyle yazılı) Daniş Tunalıgil’i öldürmesiyle açıldı)
Oysa,
-Mehmet Baydar ve Bahadır Demir 1975’te değil,27.01.1973’te ABD’nin Santa Barbara kentinde öldürüldü,yani Beyrut’ta değil.
--ASALA ABD’de değil Beyrut’ta kuruldu.
--ASALA eylemler başladıktan iki yıl sonra 1975’te kuruldu.
30.sayfada tam kavrayamadığım bir saptama var.Beyoğlu Batakhaneleri isimli bir kitaptan bahsedilerek şöyle deniyor: (Yazarı bilinmiyor.Ama ilginç olan yalnız başına yazarın bilinmemesi durumu değil.İlginçlik,yayıncısıyla tamamlanıyor.İstanbul Maarif Kitaphanesi!Yani “terbiyevi” bir kitapla karşı karşıyayız.devletimiz bizi bilgilendiriyor,uyarıyor)
Burada maarif kelimesiyle ve yayıneviyle  devlet arasındaki bağlantıyı anlayamadım.O zaman Saatli Maarif Takvimi'ni de devlet mi çıkarıyor?
Murat Belge,edebiyatta Ermeniler konusunu işlerken yazarların dil yanlışlarına da epeyce örnek veriyor.(bunlar dilsel bozukluklar.sf 172,..günlük dilsel kullanımın çok uzağında sözler..sf 216,..dil yanlışları da eksik değil sf 129,..oralarda da Türk dili zor pozisyonlarda kalabiliyor sf 121).
Ama biz aynı titizliği bu kitapta göremiyoruz ..
Murat Belge,yazar Herkül Millas’ın kitaplarından da alıntılar yapıyor.Ama Herkül Millas’ın soyadı çoğu yerde Milas olarak yanlış yazılıyor .sf 180,181,182.İşin ilginç tarafı Millas’ın bazı kitapları İletişim Yayınları’nda basılmış.Yayınevi ,kendi yazarının adını bilmiyor olabilir mi?
Bitirmeden ekleyeyim,bir kelimeyi anlayamadım;egsotik  sf 216,217

 

7 Temmuz 2014 Pazartesi

...DOLUSU...ALTIN DOLUSU UÇAK ne ki?


Dolu kelimesinin farklı bir kullanımı da  (dolusu)…
Kucak dolusu çiçek,çanta dolusu para,sepet dolusu üzüm,mağaza dolusu giyecek vs vs…
Dikkat edersek burada önce bir hacim veya mekan söz konusu oluyor.Sonra da o mekanı,hacmi dolduran şeyden söz ediliyor.Ve ortaya böyle sıfat tamlamaları çıkıyor.Anlaştık mı? Umarım.


 

Peki Hürriyet gazetesinin 5 Temmuz Cumartesi günkü bu haber başlığına ne demeli?
Elbette burada (Uçak dolusu altın) denmeliydi.Keşke denseydi.
BirGün gazetesi ise,aynı haberi başka bir biçimde,ama doğru olarak vermiş:Altın dolu uçak.İşte budur...