Hoş geldiniz!

Benim derdim ne?

Muradım orada burada gördüklerimi, gözüme çarpanları ,gözüme batanları,gözden kaçanları, gözüme girenleri, özellikle basındaki Türkçe yazım ve söyleyiş detaylarını,habercilik hatalarını,sevaplarını yazıvermek...

Kimseyi kırmak,aşağılamak yok...

Eleştirilerin zekice ve efendice yapılanları kabulüm..

Saygılar...








10 Ekim 2017 Salı

UNUTKAN AYNA VE SORU İŞARETİ...


UNUTKAN AYNA
Gürsel Korat’tan okuduğum ilk roman.Onu alıp okumamda Orhan Kemal Roman Ödülü’nü almış olmasının etkisi var kuşkusuz.Dikkatimi öyle çekti.Hemen edinip çabucak okudum.1915 yılı Kapadokyası romanın mekanı.Romanda,azınlıklar,Ermeni tehciri,askerin yönetimdeki ağırlığı her an hisssedilen küçük kasabadaki  günlük kaygılar,dokunaklı öyküler,dostluklar gayet akıcı bir biçimde yer alıyor.Okumanızı öneriririm.

Yalnız…
Romanda bir ayrıntıya takılıp kaldım.Roman tamı tamına 1915 Haziran ayında geçiyor.188'inci sayfa.Aynen alıyorum:
“Miralay,üstten konuşuyor,yaşça küçük olduğu halde Papaz’a “sen” diyordu:”Yunan ordusu üç aydır İzmir’de.Urla’da Manisa’da tarlalara el konuldu,evler işgal altında.Sen neden söz ediyorsun efendi?


Dimitri Efendi altta kalacak adam değildi.
“Biz Yunan değiliz,Rumuz.Onların yaptığı şeye sevinecek halimiz yok”


Sene 1915’te İzmir’deki Yunan işgali ne? İzmir,1919'da işgal edimedi mi? Anlayamadım.Takılıp kaldım..

Geçenlerde bir arkadaşım gönderdi bu resmi.Kitabın yeni baskısında o bölüm şöyle olmuş;
"Yunan ordusu Sakız'a yığınak yapıyor.Midilli bile çıktı elden,elimizde neredeyse ada kalmadı.Sen neden bahsediyorsun efendi?"
İyi de daha önce nasıl farkedilmedi bu hata?
Neyse sonunda düzeltilmiş.