TRT üzerinden polemik.
İzleyenler belki biliyordur. Bir süredir (2024 Yaz ayları ) Özdemir İnce ile Haluk Şahin polemik içinde. Konu TRT. İkisine de özel bir sempatim yoktur. Kendilerini sadece okuyucuları olarak tanırım.
Haluk Şahin, İsmail Cem ekibiyle geldiği TRT yıllarını anlatan bir kitap yazmış. Okumadım. Kitapta Özdemir İnce'den de bahsetmiş. Özetle biz TRT'de devrim yapmak istedik ama Özdemir İnce gibi solcu geçinenler bize direndi diyesiymiş.
O yıllarda TRT'de idim. Türkiye genelinde açılan sınavı kazanıp muhabir olmuştum.
Özdemir İnce TRT'de 11 yıl kadar çalışıp emekli olmuş. TRT'ye nasıl girdiğini söylese sevinirim. Haluk Şahin ise İsmail Cem'le gelip onunla gitmiş. TRT'ye emekleri bu kadar.
İsmail Cem döneminin doğruları kadar yanlışları da vardır. Köklü bir kuruma dışardan getirilen kişilerin uyum sağlaması, yönetici olarak eksikleri, kanunları yeterince bilmemeleri, tepeden gelme oluşları (biz buraya kalite getirdik) diye dolanmaları elbette tepki çekecekti.
Ben o yıllarda Türkiye'nin Sesi Radyosu'nda idim. Dış dünyaya 15 dilde haber ve program yayını yapıyorduk. Tv yayınlarında ve haber merkezinde olanları komşu apartmandan izler gibi izliyorduk. Haber Dairesi'nin başına getirilen Mehmet Barlas'ın icraatı fıkra gibi anlatılıyordu. TRT'nin kanunlarla belirlenmiş görevleri vardı. Bunu iyi bilen bürokratlar onun isteklerine itiraz ediyorlardı doğal olarak.
Ama sayın Cem ve ekibinden hiç kimse yahu şu Türkiye'nin Sesi nedir, yayın yaptıkları 15 dil hangisidir, yurtdışında çalışan vatandaşlarımıza ne derler, Türk dünyasıyla ilgili ne söylerler diye bir gün bile merak etmedi. Biz o 500 günü uzaktan izledik.
Aşağıda Haluk Şahin ve Özdemir İnce'nin yazılarından alıntı yaptım.
Haluk Şahin: "Belki de “içeri”nin “dışarı”ya karşı doğal direnmesiydi bu; “yerel”in “evrensel”e, “vasat altı”nın “kalite”ye direnişi olarak da görebilirdik"
BEN:
Dışardan gelen ekip (kalite) biz TRT emekçileri ( vasat altı). Olayları böyle HAKARETLE değerlendirenin bir de Prof. ünvanı var değil mi?
Haluk Şahin:
"Genel Müdür danışmanı ve mecburen hâlâ Amerika'dan getirdiği giysileri giyen Haluk Şahin....."
BEN ; Giysi meselesi neden destekleyici bir unsur oldu? Olaya "duygu" katmak için mi?
Haluk Şahin;
"Ona (İ.Cem'i kastediyor) karşı çıkanlar ise ne sendikalıydı, ne partiliydi, ne gazeteciydi, ne sinemacıydı, ne de televizyoncuydu"
BEN: TRT personelinin katılabileceği bir sendika vardı da biz mi bilmiyorduk? Devlet memurlarının sendikal hakkı vardı da biz mi üye olmaktan kaçınmıştık?
Ayrıca TRT'de belli kadroda olanların sarı basın kartı vardı. Hoca onu bile öğrenememiş. Haluk Şahin'e TRT'nin TAŞ Devri yıllarında örgütlenen TRT-DER ve Çağdaş Gazeteciler Derneği'ni anımsatmak isterim
Özdemir İnce yazıyor;
Bir de maaş meselesi var (s.74-75). Haluk Şahin, Rua Tezcan adlı görevliye maaşının ne kadar olacağını soruyor ve yedinci derecenin ikinci kademesinden 2.300 TL dolaylarında olduğunu öğrenince şaşırıyor. Bunun üzerine İsmail Cem’in talimatıyla, yönetmelikte bulunmayan “sözleşmeli danışman” kadrosu icat edilip 7.000 TL maaş ödeniyor.
BEN: Biz 2 binli liralarla geçinmeye çalışırken aldığınız para umarım size yaramıştır Haluk Şahin..
Başka ne diyeyim !!!
Gençler için not: Ecevit-Erbakan koalisyonu sırasında gazeteci İsmail Cem TRT Genel Müdürü olmuştu.
Birgül Ergev
https://www.bodrumsokakhaber.com/gundem/trtnin-altin-yillari-ozdemir-eniste-bizi-nicin-optu
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ozdemir-ince/trt-ismail-cem-ve-gurkalari-1-2236561
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Siz ne dersiniz?
Anonim seçeneğini deneyin...