"Suriye ordusunda çözünme başladı"
Murat Yetkin Radikal gazetesindeki yazısında bu başlığı kullanmış.Yazının içinde ise
"..Suriye ordusunda çözülme süreci...çözülmeyi hızlandıran bir unsur..." diyerek çözülmek fiilini kullanıyor.
Burada aynı kökten türeyen iki fiil söz konusu.Çözülmek ve çözünmek.İkisi de çözmek fiilinden türemiş.
Çözülmek:Çözme işine konu olmak,gevşeyip yumuşamak,birliğini yitirmek,dağılmak.
Çözünmek: Bir sıvı ile karışan katı, sıvı veya gaz durumundaki bir maddenin bu sıvı içinde homojen bir
bütün oluşturacak biçimde karışması. Yani daha çok kimyasal bir olay.
O halde başlıkta da (çözülmek) fiilinin kullanılması
gerekirdi.
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1077756&Yazar=MURAT-YETKIN&CategoryID=98
6 Şubat 2012 Pazartesi
5 Şubat 2012 Pazar
Akil adamlar her şeyi bilir mi?
Akil adamlar veya adam.
Tecrübesi,kariyeri,yaşı itibariyle otorite kabul edilen, belli bir alanda yönlendirici önerilerde bulunabilecek kişileri tanımlar. (İngilizce, wise men .) Daha çok bir grubu tanımladığı için genellikle çoğul kullanılır.
Akil عاقل kelimesi Arapça akıl kökünden geliyor.Akıllı demek.
Peki nasıl okunur?
A harfi uzun okunacak.Âkil biçiminde.
Adam kelimesinin okunuşunda bir sorunumuz yok zaten..
Tecrübesi,kariyeri,yaşı itibariyle otorite kabul edilen, belli bir alanda yönlendirici önerilerde bulunabilecek kişileri tanımlar. (İngilizce, wise men .) Daha çok bir grubu tanımladığı için genellikle çoğul kullanılır.
Akil عاقل kelimesi Arapça akıl kökünden geliyor.Akıllı demek.
Peki nasıl okunur?
A harfi uzun okunacak.Âkil biçiminde.
Adam kelimesinin okunuşunda bir sorunumuz yok zaten..
Alametifarika neyi fark eder?
Alametifarika:
En bilinen anlamı, ticari eşyalar üzerine konulan ve o eşyayı üreten veya satanı tanıtmaya, ayırt etmeye yarayan özel işaret,ticari marka,marka.Uluslararası bir terim olan trademark’ın Türkçe karşılığı.Genel olarak da ayırıcı nitelik,ayırıcı özellik demek.
Özgürlük Heykeli, NewYork'un alametifarikasıdır.Buraya kadar bir sorun yok.Sorun okunuşunda..
Alametifarika iki Arapça kelimeden oluşuyor.
Alamet : علامت
1. Belirti, işaret,iz, nişan 2. Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.
Bu kelimedaki L sesi ince okunurken,ikinci A sesini de uzunokumak gerekiyor.
Farika فارقة Bir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan
durum veya öge.Fark kökünden türemiş.Bu kelimede de ilk A sesini
uzun okumak gerekiyor.
Yani bu terim alâmetifârika diye okunacak..
Alametifarika iki Arapça kelimeden oluşuyor.
Alamet : علامت
1. Belirti, işaret,iz, nişan 2. Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.
Bu kelimedaki L sesi ince okunurken,ikinci A sesini de uzunokumak gerekiyor.
Farika فارقة Bir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan
durum veya öge.Fark kökünden türemiş.Bu kelimede de ilk A sesini
uzun okumak gerekiyor.
Yani bu terim alâmetifârika diye okunacak..
23 Ocak 2012 Pazartesi
ayak sürümek...nereye kadar?
23.01.2012
Deniz Gökçe,Akşam'da demiş ki:
“Özel sektör ayak sürerse komşuda iflas kaçınılmaz"
Bizim , ayak süremek diye bir deyimimiz var mı? Yok.
Buradaki fiil ne? Sürümek.
Bakın,TDK ne diyor;
Ayak sürümek
1) verilen bir işi ağırdan almak; 2) gönderilen yere isteği ile gitmemek.
O zaman Deniz Gökçe’nin cümlesi nasıl olmalıydı?
“Özel sektör ayak sürürse
komşuda iflas kaçınılmaz”
http://www.aksam.com.tr/ozel-sektor-ayak-surerse-komsuda-iflas-kacinilmaz-5287y.html
Deniz Gökçe,Akşam'da demiş ki:
“Özel sektör ayak sürerse komşuda iflas kaçınılmaz"
Bizim , ayak süremek diye bir deyimimiz var mı? Yok.
Buradaki fiil ne? Sürümek.
Bakın,TDK ne diyor;
Ayak sürümek
1) verilen bir işi ağırdan almak; 2) gönderilen yere isteği ile gitmemek.
O zaman Deniz Gökçe’nin cümlesi nasıl olmalıydı?
“Özel sektör ayak sürürse
komşuda iflas kaçınılmaz”
http://www.aksam.com.tr/ozel-sektor-ayak-surerse-komsuda-iflas-kacinilmaz-5287y.html
7 Aralık 2011 Çarşamba
Tashih ve musahhih...
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19407378.asp
Ayşe Arman,kızının ders çalışmasını anlatırken şöyle diyor:
Ayşe Arman,kızının ders çalışmasını anlatırken şöyle diyor:
“Yazarken bir sürü tashih yapıyor, harf hataları yani.Karışmıyorum.Öğretmeni, “Özgür bırakın, dileği (dilediği olacak)gibi yazsın, nasıl yazdığı değil, ne yazdığı önemli” dedi, bırakıyorum.”
Tashih=harf hataları değildir.
Tashih, düzeltmek,yanlışın yerine doğrusunu koymak demektir. Zaten yapmak değil etmek fiiliyle kullanılır...Bu düzeltme yazım için olduğu gibi anlam ve konuşma için de yapılabilir.Tashih تصحيح Arapça sıhhat صحة kelimesinden türemiştir.Kelimenin artık pek kullanılmayan ilk anlamı da zaten iyileşmek ,sağlığına kavuşmak demektir.Tashih işini meslek olarak yapanlara bugün düzeltmen deniyor,eskiden ise bunun yerine gene sıhhat kökünden türeyen musahhih مصحّح kullanılırdı..
19 Haziran 2011 Pazar
Ekvator Ekvador.
İngilizce'de Equator yazılan ve Türkçe'de (ekvator) olarak kullanılan kelime dünyayı çevreleyen sıfır derecedeki çemberin adı... Republic of Ecuador veya kısaca Ecuador şeklinde yazılan ve Türkçe'de Ekvador olarak kullanılan kelime ise Güney Amerika'da bir ülkenin adı..
Bu ülkenin adının Ekvator kelimesinden türemiş olduğu yazılsa da şu anda iki ayrı kelime mevcut..Bu nedenle Ekvator'la Ekvador'u karıştırmamak gerekiyor....
Dolayısıyla resimdeki haber başlığı da yanlış oluyor.Burada sözü edilen bir ülke çünkü...
Bu konuda daha ayrıntılı bilgi bu blogdaki
(Yabancı yer adları ve etnik sıfatlarda karışıklık) başlıklı yazıda...
18 Haziran 2011 Cumartesi
teşriki mesai ne ola ki?
Teşrik,Arapça bir kelime.Şirket,ortaklık kökünden türemiş.Mesai de Arapça..Sa'y,çalışma,gayret kökünden türetilmiş.Teşriki mesai de bir amaç için kurulan çalışma arkadaşlığı,mesaide ortaklık,dayanışma anlamlarına geliyor ve daha çok da (iş arkadaşlığı) anlamında kullanılıyor.تشرئك مساعئhttp://www.hurriyet.com.tr/magazin/yazarlar/18057226.asp?yazarid=105&gid=61
adresinde Cengiz Semercioğlu yazıyor:
"Geçmişte teşviki mesaimiz de oldu"
adresinde Cengiz Semercioğlu yazıyor:
"Geçmişte teşviki mesaimiz de oldu"
Yukarıdaki açıklamalar ışığında şöyle diyebiliriz: Bu deyimin teşvikle hiç ilgisi yok...
Semercioğlu,birkaç gün sonraki yazısında ise "Okurun gözünden kaçmıyor" dedikten sonra,her kelimenin yazılışına dikkat etmek gerektiğini belirterek (düzeltir,özür dilerim) diye yazıyor..
Yanlışı görmek ve kabul etmek bir erdemdir...
Bir örnek daha .Bu kez Radikal'den..
Erkan Aktuğ,Sevin Okyay'la söyleşi yapmış.Aşağıdaki alıntı oradan:
"Sevin Ablamızla teşviki mesaimiz o tarihte başladı, şimdilerde ‘uzaktan’ da olsa sürüyor. "
Herhalde bu yanlış en çok Sevin Okyay'ı üzmüştür.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)