Hoş geldiniz!

Benim derdim ne?

Muradım orada burada gördüklerimi, gözüme çarpanları ,gözüme batanları,gözden kaçanları, gözüme girenleri, özellikle basındaki Türkçe yazım ve söyleyiş detaylarını,habercilik hatalarını,sevaplarını yazıvermek...

Kimseyi kırmak,aşağılamak yok...

Eleştirilerin zekice ve efendice yapılanları kabulüm..

Saygılar...








5 Şubat 2012 Pazar

Akil adamlar her şeyi bilir mi?

Akil adamlar veya adam.
Tecrübesi,kariyeri,yaşı itibariyle otorite kabul edilen, belli bir alanda yönlendirici önerilerde bulunabilecek kişileri tanımlar. (İngilizce, wise men .) Daha çok bir grubu tanımladığı için genellikle çoğul kullanılır.
Akil عاقل kelimesi Arapça akıl kökünden geliyor.Akıllı demek.
Peki nasıl okunur?
A harfi uzun okunacak.Âkil biçiminde.
Adam kelimesinin okunuşunda bir sorunumuz yok zaten..

Alametifarika neyi fark eder?

Alametifarika:
En bilinen anlamı, ticari eşyalar üzerine konulan ve o eşyayı üreten veya satanı tanıtmaya, ayırt etmeye yarayan özel işaret,ticari marka,marka.Uluslararası bir terim olan trademark’ın Türkçe karşılığı.Genel olarak da ayırıcı nitelik,ayırıcı özellik demek.
Özgürlük Heykeli, NewYork'un alametifarikasıdır.Buraya kadar bir sorun yok.Sorun okunuşunda..
Alametifarika iki Arapça kelimeden oluşuyor.
Alamet : علامت
1. Belirti, işaret,iz, nişan 2. Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.
Bu kelimedaki L sesi ince okunurken,ikinci A sesini de uzunokumak gerekiyor.
Farika فارقة Bir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan
durum veya öge.Fark kökünden türemiş.Bu kelimede de ilk A sesini
uzun okumak gerekiyor.
Yani bu terim alâmetifârika diye okunacak..

23 Ocak 2012 Pazartesi

ayak sürümek...nereye kadar?

23.01.2012
Deniz Gökçe,Akşam'da demiş ki:
“Özel sektör ayak sürerse komşuda iflas kaçınılmaz"

Bizim , ayak süremek diye bir deyimimiz var mı? Yok.
Buradaki fiil ne? Sürümek.
Bakın,TDK ne diyor;
Ayak sürümek
1) verilen bir işi ağırdan almak; 2) gönderilen yere isteği ile gitmemek.
O zaman Deniz Gökçe’nin cümlesi nasıl olmalıydı?
“Özel sektör ayak sürürse
komşuda iflas kaçınılmaz

http://www.aksam.com.tr/ozel-sektor-ayak-surerse-komsuda-iflas-kacinilmaz-5287y.html

7 Aralık 2011 Çarşamba

Tashih ve musahhih...

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19407378.asp

Ayşe Arman,kızının ders çalışmasını anlatırken şöyle diyor:

“Yazarken bir sürü tashih yapıyor, harf hataları yani.Karışmıyorum.Öğretmeni, “Özgür bırakın, dileği (dilediği olacak)gibi yazsın, nasıl yazdığı değil, ne yazdığı önemli” dedi, bırakıyorum.”
Tashih=harf hataları değildir.
Tashih, düzeltmek,yanlışın yerine doğrusunu koymak demektir. Zaten yapmak değil etmek fiiliyle kullanılır...Bu düzeltme yazım için olduğu gibi anlam ve konuşma için de yapılabilir.Tashih تصحيح Arapça sıhhat صحة kelimesinden türemiştir.Kelimenin artık pek kullanılmayan ilk anlamı da zaten iyileşmek ,sağlığına kavuşmak demektir.Tashih işini meslek olarak yapanlara bugün düzeltmen deniyor,eskiden ise bunun yerine gene sıhhat kökünden türeyen musahhih مصحّح kullanılırdı..

19 Haziran 2011 Pazar

Ekvator Ekvador.

Birbirine benzeyen iki ayrı kelime söz konusu yine..

İngilizce'de Equator yazılan ve Türkçe'de (ekvator) olarak kullanılan kelime dünyayı çevreleyen sıfır derecedeki çemberin adı... Republic of Ecuador veya kısaca Ecuador şeklinde yazılan ve Türkçe'de Ekvador olarak kullanılan kelime ise Güney Amerika'da bir ülkenin adı..
Bu ülkenin adının Ekvator kelimesinden türemiş olduğu yazılsa da şu anda iki ayrı kelime mevcut..Bu nedenle Ekvator'la Ekvador'u karıştırmamak gerekiyor....
Dolayısıyla resimdeki haber başlığı da yanlış oluyor.Burada sözü edilen bir ülke çünkü...
Bu konuda daha ayrıntılı bilgi bu blogdaki
(Yabancı yer adları ve etnik sıfatlarda karışıklık) başlıklı yazıda...

18 Haziran 2011 Cumartesi

teşriki mesai ne ola ki?

Teşrik,Arapça bir kelime.Şirket,ortaklık kökünden türemiş.Mesai de Arapça..Sa'y,çalışma,gayret kökünden türetilmiş.Teşriki mesai de bir amaç için kurulan çalışma arkadaşlığı,mesaide ortaklık,dayanışma anlamlarına geliyor ve daha çok da (iş arkadaşlığı) anlamında kullanılıyor.تشرئك مساعئhttp://www.hurriyet.com.tr/magazin/yazarlar/18057226.asp?yazarid=105&gid=61
adresinde Cengiz Semercioğlu yazıyor:
"Geçmişte teşviki mesaimiz de oldu"
Yukarıdaki açıklamalar ışığında şöyle diyebiliriz: Bu deyimin teşvikle hiç ilgisi yok...
Semercioğlu,birkaç gün sonraki yazısında ise "Okurun gözünden kaçmıyor" dedikten sonra,her kelimenin yazılışına dikkat etmek gerektiğini belirterek (düzeltir,özür dilerim) diye yazıyor..
Yanlışı görmek ve kabul etmek bir erdemdir...
Bir örnek daha .Bu kez Radikal'den..
Erkan Aktuğ,Sevin Okyay'la söyleşi yapmış.Aşağıdaki alıntı oradan:
"Sevin Ablamızla teşviki mesaimiz o tarihte başladı, şimdilerde ‘uzaktan’ da olsa sürüyor. "
Herhalde bu yanlış en çok Sevin Okyay'ı üzmüştür.

3 Mayıs 2011 Salı

Abbotabad veya Abtabad nerededir,nasıl okunur?

Abbotabad veya Abtabad ,son iki gündür dünya medyasında en çok adı geçen şehir.Abbotabad,El Kaide Lideri Usame Bin Ladin'in ABD güçlerince burada öldürüldüğü için bir anda ünlü oldu.
Şehrin Urducadaki adı ایبٹ آباد Ābṭābād; Ama dünyada Abbotabad olarak biliniyor.Türkçede nasıl okunacağına gelince;kelimenin her iki kullanımında da ilk bölümde uzun hece yok ,ama abad kelimesinde her iki a sesi uzun okunacak..
Haberin özeti de şöyle:
"ABD Başkanı Barack Obama, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in, Pakistan'ın başkenti İslamabad'ın 100-150 kilometre kuzeydoğusundaki Abbotabad kentindeki bir binada, Amerikalılardan oluşan küçük bir ekibin düzenlediği operasyon sonucunda, silahlı çatışmanın ardından öldürüldüğünü bildirdi. "
http://www.gazetevan.com/(gOOgLE)Usame-Bin-Ladin-oldu-bilgisi-detay-(Yazar-Yorumlari)-(Ayrintili-Haber)-32703.html

Aynı not içinde (abad) kelimesinin bulunduğu tüm yer isimlerinde de geçerli.İslamabad,Aşkabad ,Celalabad  ve de Sadabad (Lale devrini hatırlayın)gibi kelimelerde (abad)ın her iki a sesi de uzun okunuyor...