Burada ilk dört harfi aynı olmaktan başka benzerliği olmayan,ama birbiriyle karıştırılan iki kelime var..
Kamelya bize Batı dillerinden gelmiş bir kelime ve bir çiçeğin adı. Bu kadar.
Kameriye ise arapça (kamer=ay) kelimesinden türetilmiş (bir çeşit gölgelik alan).Hani bahçelerde üstü kafesli,genellikle çiçeklerle kaplanmış oturma yerleri vardır ya hah işte ona kameriye deniyor...Rivayete göre eskiden mehtaplı gecelerde oturmak için yapıldığından adına kameriye denmiş.Biliyorsunuz mehtap da (ayışığı)
anlamına gelen Farsça bir kelime..
Ve yanlış kullanıma bir örnek:
"Mari hanım bahçedeki kamelyayı göstererek,"Burayı ne büyük keyifle yaptırmıştı,oysa şimdi benim için hiç tadı tuzu yok" dedi.."
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/18006384.asp?yazarid=378
Çok güzel bir söyleşi,keşke bu hata olmasaydı..
Bir hatırlatma daha yapayım.Hürriyet gazetesinde geçmiş yıllarda ilk sayfada bu hata yapılmış,basında epeyce tartışılmış,Ertuğrul Özkök de yanlışı savunurken çam devirmişti...
Bir örnek de Radikal Gazetesi'nden:
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1094276&CategoryID=78
Ömer Şahin,cezaevindeki Mehmet Ağar'ı ziyaret etmiş.Konuştuklarını ve ortamı anlatırken "Adı listede olanlar cezaevinin bahçesindeki kamelyada sırasını bekliyor"demiş ki hata etmiş.Buradaki kelime elbette (kameriye) olmalıydı.
Devam edelim.Örnekler bitmiyor çünkü.Efe Moral'in yazdığı romanın adı,Dido.31.sayfada kameriye olan kelime,daha sonra
nedense kamelya şeklini alıyor ve roman bitene kadar da böyle yanlış haliyle tekrarlanıyor .
Kamelya bize Batı dillerinden gelmiş bir kelime ve bir çiçeğin adı. Bu kadar.
Kameriye ise arapça (kamer=ay) kelimesinden türetilmiş (bir çeşit gölgelik alan).Hani bahçelerde üstü kafesli,genellikle çiçeklerle kaplanmış oturma yerleri vardır ya hah işte ona kameriye deniyor...Rivayete göre eskiden mehtaplı gecelerde oturmak için yapıldığından adına kameriye denmiş.Biliyorsunuz mehtap da (ayışığı)
anlamına gelen Farsça bir kelime..
Ve yanlış kullanıma bir örnek:
"Mari hanım bahçedeki kamelyayı göstererek,"Burayı ne büyük keyifle yaptırmıştı,oysa şimdi benim için hiç tadı tuzu yok" dedi.."
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/18006384.asp?yazarid=378
Çok güzel bir söyleşi,keşke bu hata olmasaydı..
Bir hatırlatma daha yapayım.Hürriyet gazetesinde geçmiş yıllarda ilk sayfada bu hata yapılmış,basında epeyce tartışılmış,Ertuğrul Özkök de yanlışı savunurken çam devirmişti...
Bir örnek de Radikal Gazetesi'nden:
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1094276&CategoryID=78
Ömer Şahin,cezaevindeki Mehmet Ağar'ı ziyaret etmiş.Konuştuklarını ve ortamı anlatırken "Adı listede olanlar cezaevinin bahçesindeki kamelyada sırasını bekliyor"demiş ki hata etmiş.Buradaki kelime elbette (kameriye) olmalıydı.
Devam edelim.Örnekler bitmiyor çünkü.Efe Moral'in yazdığı romanın adı,Dido.31.sayfada kameriye olan kelime,daha sonra
nedense kamelya şeklini alıyor ve roman bitene kadar da böyle yanlış haliyle tekrarlanıyor .
TEŞEKKÜR EDERİM
YanıtlaSil