Hoş geldiniz!

Benim derdim ne?

Muradım orada burada gördüklerimi, gözüme çarpanları ,gözüme batanları,gözden kaçanları, gözüme girenleri, özellikle basındaki Türkçe yazım ve söyleyiş detaylarını,habercilik hatalarını,sevaplarını yazıvermek...

Kimseyi kırmak,aşağılamak yok...

Eleştirilerin zekice ve efendice yapılanları kabulüm..

Saygılar...








30 Kasım 2009 Pazartesi

Şeb-i arus'un aruzla ilgisi var mı?Şeb-i Arus ne demek?

Gayet tabii iki kelimenin birbiriyle ilgisi yok?

Arus  عروس:Arapçadan gelmiş bir kelime.Anlamı gelin demek..
Şeb  شب : Farsçadan dilimize girmiş.Anlamı gece.
Şeb-i Arus ise düğün gecesi demek.Mevlevilikte ise (Mevlana'nın öldüğü,Tanrı'ya kavuştuğu gün) anlamında kullanılıyor.

Aşağıdaki alıntıda yazılış biçimi tabii ki yanlış.

"Şeb-i Aruz törenine katılmak üzere Konya'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TOKİ'nin toplu açılışında halka seslendi. Erdoğan konuşmasında, 2005 yılında Diyarbakır'da yaptığı konuşmasına dikkatleri çekti".
http://sabah.com.tr/Siyaset/2009/12/17/erdoganin_2005te_diyarbakirda_okudugu_siir

Hatırlayalım:
Aruz  عروض:Yine Arapça bir kelime ve bir nazım ölçü birimi.Lisede hepimizin başına dert olmuştu.Oysa iyi bir yöntem denenirse gayet kolay öğrenilebilir ve bulması çok zevklidir.Divan edebiyatında şairler eserlerini bu nazım biçimiyle oya gibi işlemişlerdir.

Şeb demişken bir not daha düşelim.Kuzey yarımkürede yılın en uzun gecesine eskiden şeb-i yelda derlermiş.(21 Aralık gecesi)
Tarih 24.05.2010.Hürriyet gazetesinde ilk sayfada bir haber başlığı ve Şeb-i Arus gene yanlış yazılmış.Bir de İnternet sitelerine baktım,neyse orada düzeltmişler..

7 Kasım 2009 Cumartesi

iltica etmek, mülteci olmak..

“DTP’liyim diyen iltica oluyor”
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12872400.asp?gid=233


Bu da ne demek dediğinizi duyar gibiyim.
İltica ve mülteci kelimeleri Türkçeye Arapçadan gelmiş.Bulunduğu yerden ayrılıp bir başka yere sığınana mülteci, bu eyleme de iltica etmek diyoruz.Yani (sığınmacı) mülteci, (sığınmak) da iltica etmek oluyor. Yineleyelim ; iltica, (etmek) fiiliyle,mülteci de (olmak) fiiliyle kullanılıyor.Özetle iltica eden kişi mülteci oluyor.Yukarıdaki gazete alıntısındaki gibi (iltica olmak) diye bir söyleyiş yok..

6 Kasım 2009 Cuma

Kim hoşça kal , kim güle güle der?

Bir de çeviri sorunumuz var..Yabancı bir dili iyi bilip de Türkçe’ye hakim olamamaktan kaynaklanıyor sorun..Çevirilerde Türkçe’de hiç olmayan söyleyiş ya da kelimeler kullanılıyor. Benim en çok rastladıklarımdan biri “hoşça kal-güle güle” ikilisi.
Türkçe’de giden “hoşça kal” diyerek ayrılır, ,kalan da onu “güle güle”diyerek uğurlar..…Ama bizim çeviri yapan kardeşlerimize göre kalan da giden de birbirine “hoşça kal” diyor..İngilizce’de herkesin “ bye bye” dediği gibi.İş o boyutlara vardı ki artık yerli dizilerde bile bu yanlışa bolca rastlıyoruz..
Örnek mi? 4.Kasım.2009’da Kanal D’de yayınlanan Yaprak Dökümü dizisinde kalanlar gidenleri “hoşça kal” diyerek uğurladılar..Hem de birkaç defa....Reşat Nuri Güntekin buna ne derdi acaba?