EKRANDAKİ YAZILAR TV ekranında görüntünün yanı sıra yazıdan da yararlanılır. Bazen görüntü ve yazı birbirini tamamlar, bazen de apayrı şeyler söylerler. Ekrandaki yazılar işlevlerine göre adlandırılırlar. Her birini ayrı bir yazım tekniği ve dili vardır.
ALTYAZI
Altyazı en çok ekranda başka bir yayın devam ederken flaş bir haberi
duyurmak için kullanılır.
Altyazı aynı zamanda ekrandaki kişi yabancı dille konuşuyorsa o metnin
çevirisi olarak da verilebilir.
Teknik bir nedenle banttaki sözler tam anlaşılamıyorsa bu sözler için de altyazı kullanılır. Bu yazıların daha çok
kayan yazı olarak bilinen bir başka kullanım biçimi daha vardır. Bu yazı ekranda
bir yayın devam ederken sürekli olarak ekranın altından geçen tanıtım yazılarıdır. Daha çok borsa vb için kullanılırsa da hava durumu ve özet haberler için de yararlanılır.
KJ NEDİR?
KJ karakter jeneratörü kelimelerinin kısaltmasıdır. KJ televizyon
haberinde metne açıklayıcı ve tamamlayıcı unsurlar ekleyen yazı türüdür. Haberde
görüntüsü veya sesi olan kişilerin adları ve sıfatlarının, yer adlarının ekrana
yansıtılması için kullanılır. Haberlerde görürüz ,ekranda konuşan kişinin adı ve
unvanı ekrana yazılır ,işte o KJ’dir.
Örnek :
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1098631&Yazar=EZGI-BASARAN&CategoryID=97
Ezgi Başaran,TV'lerde sıkça görülen"terör uzamanları"na değindiği yazısında KJ'den de söz etmiş:
"Nereden çıkmalar,neden bu kadar önemliler,yahu bunlar kimler?Ekranın altına yerleştirilmiş karakter jeneratörüne bakıyorsunuz(KJ;isimlerin yazılı olduğu grafiğin yayıncılıktaki terimi) Bilmemkim Bilmemkimoğlu....."
KUŞAK YAZISI
Bu da haber yayınlanırken ekranın altında sabit yazı olarak yer alır .Haberde
amaçlardan biri dikkat çekicilik olduğuna göre her gün seyircinin ilgisinin daha çok nasıl çekilebileceği düşünülmektedir .Bu nedenle haberin ana fikri ya da konuşmacının sözlerinin özeti,
daha sonra yayına girecek haber ya da programın tanıtımı bu yazılarla yapılır.
GÖRÜNTÜ MALZEMESİ OLARAK YAZI
Bazen haberin görüntüsünü olmadığı zamanlarda ya da haberin bir yerini vurgulamak için ekrana verilen yazıdır. Haberin metni aynen ya da kısaltılarak ekrana verilir. Bu yazı ekranın bir kısmını yada tamamını kaplar.Bu yazı çeşitli görüntü malzemeleriyle birlikte kullanılır.Haber özetleri de ekrana böyle verilebilir
Bu bilgileri neden yazdım? Amacım haber yazım tekniği dersi vermek değil tabii .Ekrandaki yazıları uzun uzun yazmamın nedeni çok sık yazım hatasıyla karşılaşmam.Ekrandaki yazım hatası spikerin söyleyiş hatası veya haberdeki maddi hata kadar önemlidir.Çalakalem yazılan bir ekran yazısı,habere güveni yok eder..
Türü ve amacı ne olursa olsun altyazı metinleri çok kısa, anlaşılır ve doğru bir Türkçeyle yazılmalıdır. Altyazı metni, ilgili muhabir veya editörler tarafından yazılıp kontrol edilmeli,bu
sorumluluk teknik elemana bırakılmamalıdır. Çünkü altyazı haberin ve yayının
aynasıdır.Yazımda yapılacak bir hata hemen dikkati çeker..Yazıda bir yanlış
varsa aynen ekrana çıkar.O nedenle altyazı metnini ne kadar acil olursa olsun
kontrol etmeden yayına vermemek gerekir.Ve en önemlisi altyazı yazanların elini altında muhakkak bir yazım kılavuzu olmalıdır.
Burada yanlış yazılan kelime
tehdit.Eksiz haldeyken
sonu (t) ile yazılan kelime bazı ekleri aldığında eski haline dönüşür ve (d) ile yazılır.Burada kelime
tehdidi olmalıydı.
Bütün olay Arapça’dan gelen bazı kelimelerin sonundaki (d) sesinin Türkçe’de (t) ye dönüşmesi.
Ahmet,Mehmet,tehdit,tahdit,tenkit,tevhit,mevlüt gibi bir çok kelimenin sonunda Arapça orijinalinde bulunan (d) sesi Türkçe’de(t) ye dönüşmüş.Kelimeler yalın halde yani eksiz kullanılırken (t) ile söylenip yazılıyor.
Ama……Bu kelimelere bazı ekler geldiğinde kelime gene aslına dönüyor.Tabii özel
isimlerde bunu yazıda göremiyoruz.Ancak diğer kelimelerde bu açıkça görülebiliyor,
Tenkit-tenkidi,tahdit-tahdide,mevlüt-mevlüdün,tehdit-tehdidi,ecdat-ecdadına.
Yazım hataları yalnızca haberlere mahsus değil ne yazık ki! Bazı eğlence ve magazin programları her türlü yazım hatasının bolca yapılabildiği yerler,hatalar "Nerem doğru ki?" hacmine ulaşmış.İlgi alanımızdan çıkıyorlar.Ama yukarıdaki resmi aktardığımız bazı genel kültür programlarının daha özenli olması beklenir değil mi? Nerede?
Yoksa "soru oynamak,soruyu oynamak " diye bir deyim var da biz mi duymadık? Muhakkak öyledir,kabahat bizdedir.
Not: Sevgili yurdumda insanlar mükemmel(!) İngilizce (vb) biliyorlar ,ama Türkçeleri kıt,eee o zaman iyi Türkçe bilen redaktör,editör gibi meslek erbabı neden devreye girmiyor ya da sokulmuyor.A canım,bir kadro daha açıp ona da mı maaş versinler,kolej mezunu gençler üç paraya,sigortasız falan çalışıp çevirileri yapıyorlar nasılsa.