Truman Capote Amerikan edebiyatının önemli figürlerinden biri. Onu lise yıllarımda keşfetmiş Gece Ağacı adıyla yayınlanan öykülerini okumuştum. Geçenlerde onun önce Başka Sesler Başka Odalar romanını okudum. Biraz karmaşık geldi kitap bana .Sonra da Soğukkanlılıkla romanına geldi sıra. Ara vermeden büyük bir heyecanla okuyup bitirdim kitabı.
1959 yılının sonbaharında bir gece, ABD’nin Kansas eyaletinin küçük bir kasabasında yaşayan bir aile kendi evlerinde canice katledilir. Olay Capote'nin ilgisini çekmiştir. Hemen olayın olduğu kasabaya gider. Neredeyse altı yıl boyunca bu olayı, faillerin yakalanışını ,mahkemeyi , cezaevi günlerini büyük bir sabırla izler. Hikaye sona erdiğinde roman da bitmiştir.
Kitabın tanıtımında "Gerçek bir hikâye değil, gerçeğin hikâyesidir anlatılan" deniyor ki doğru.
Kitap 1967 yılında sinemaya da uyarlanmış.
Ben bugün Truman Capote 'nin bu romanı yazarken yaşadıklarını anlatan 2014 yapımı Capote filmini tekrar izledim. Başrolde oynayan ve genç yaşta trajik biçimde hayatını kaybeden muhteşem Philip Seymour Hoffman 'a bir kez daha yandım. Bu rolüyle Oscar'ı kucaklamış , arkasında sayısız güzel film bırakmıştı.
İyi ki kitap iyi ki sinema var..