Geçmişte çok büyük acılar yaşandı. Çok değerli insanlar zalimce katledildi.
Bunlardan biri de değerli bir savcı, Doğan Öz’dü. İnternette gezinirken Savcı Doğan Öz’ü Vurdular kitabını
görünce hemen ısmarladım. Kitabı elime aldım, büyük bir hayal kırıklığı yaşadım.Kitabın önsözünü Altan Öymen yazmış,yazarı da Berivan Tapan.Oturup
yayınevine aşağıdaki iletiyi yazdım.Cevap falan gelmedi tabii.İşte o yazı:
SF:22."Büyük kısmı İÜ ve İTÜ
öğrencilerinden oluşan gruplar....."
Yanlış. İşçilerden
ve işçi sendikalarından çok büyük bir katılım oldu.
SF:23."...Taksim'de bir karşı miting yapacaklarını
ilan ettiler."
Yanlış. Sağcı
gruplar cihat için toplanma çağrısı yaptılar. Saldırı için insan topladılar. Aynı
yerde iki ayrı "miting" söz konusu değildi.
Sf:23 "16 Mart."
Yanlış. Elbette
16 Şubat.
Sf:29."1971-72 yıllarında ise,önce umut
verici bir gelişme yaşandı....CHP birinci parti oldu."
Bu ne demek? 71'de
darbe oldu,72'de Denizler idam edildi. Umut verici yanı nerede?
Ayrıca o seçim
1973 yılında yapıldı.
Sf:33
Savcı Doğan Öz’ün
evinin önünde saldırıya uğramasından sonra evindeki gelişmeler anlatılıyor.
"Oturdukları daire sokağa bakmadığı için.... evlerinin terasından yarı
beline kadar sarktı." Burada Doğan Öz’ün eşi Sezen hanımdan söz ediliyor.
Sf:33 "Hakan da annesinin arkasından evin
balkonuna koştu. Babasının arabasının etrafındaki kalabalığı görünce
korktu."
Not. Hani ev
sokağa bakmıyordu. Hakan nasıl gördü kalabalığı?
Sayın yayıncılar her kitap özen ister ama tarihi gerçeklere dayanan olaylar, demokrasi mücadelesinde ölen insanlar daha bir özen ister.33 sayfada bu kadar hata fazla değil mi? Savcı Öz'e reva gördüğünüz özen bu mu? Belli ki usta yazar Altan Öymen'i hafızası, Önsöz'ü yazarken yanıltmış ama hani bunun ilk okuyucusu, düzeltmeni,redaktörü?
Ben Kanlı
Pazar'da oradaydım. Yürüyüşte ilk grup Taksim'e girince polis araya girip
arkadakilerle bağlantıyı kesti. Biz İTÜ kapısından ileri gidemedik.Bütün
saldırı ilk gruba yapıldı.Polis bir yandan sağcılar bir yandan saldırdı, iki şehit
verildi orada.Yobazlar saatlerce ara sokaklarda devrimci kovaladı.Kimse
önlemedi.Bir kız arkadaşımızın suratı ellerindeki çivili sopalarla boydan boya
yarıldı.
Bu tip
kitaplarda bir danışmanınız olsun. O günü yaşayanların bir kısmı hala hayatta .Bu
konuları 68'li arkadaşlara da danışabilirsiniz.
Kitabın devamı
hakkındaki düşüncem mi? Sf 33'ten öteye gidemedim. Kusura bakmayın. Daha da
üzülmekten korktum. İyi günler.
Birgül Ergev.”
Her kitap büyük emeklerle yazılıyor, farkındayım. Ama bu tür kitaplar büyük sorumluluk da getiriyor. Ve büyük bir özen istiyor. Umarım kitabı gözden geçirip yeniden yayınlarlar.
Birgül Ergev