Hoş geldiniz!

Benim derdim ne?

Muradım orada burada gördüklerimi, gözüme çarpanları ,gözüme batanları,gözden kaçanları, gözüme girenleri, özellikle basındaki Türkçe yazım ve söyleyiş detaylarını,habercilik hatalarını,sevaplarını yazıvermek...

Kimseyi kırmak,aşağılamak yok...

Eleştirilerin zekice ve efendice yapılanları kabulüm..

Saygılar...








29 Kasım 2013 Cuma

Ceberut mu ceberrut mu?Ceberut nedir?Ceberrut nedir?



Ceberut Arapça bir kelime. جبروت  Eski anlamı kibirli, büyüklük taslayan olsa da bugün acımasız, merhametsiz anlamında kullanılıyor.Aslında kelimenin gene eski ve dini bir anlamı daha var. O da Allah’ın her şeyin üstünde olan kudretini tanımlıyor.Meydan Larousse’taki ansiklopedi bilgisinde kelimenin Arapçaya İbranice geburah’tan geldiği yazıyor.Not olarak kaydediyoruz.
Kelimenin bugün zorba,acımasız anlamında kullanılmasında bir sorun yok.;
İlk örnek Hürriyet Gazetesi'nde Mehmet.Y.Yılmaz'dan:."...bundan sonra ceberut devletin yerini,insan haklarına saygılı...."
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25143365.asp
Sorun bazen kelimenin yazılışında,dolayısıyla okunuşunda  karşımıza çıkıyor.Kelimede hiç çift ses olmamasına rağmen ceberut kelimesinin yanlış olarak iki (r) ile ceberrut şeklinde yazıldığını görüyoruz.

Buna bir örnek Ece Temelkuran’dan.BirGün gazetesindeki yazısında şöyle diyor : “Sanırım her şeyin ve bütün şartların sizden acımasız, kavgacı, aşağılık, kaba, ceberrut olmayı beklediği bir ülkede….”
Kelimenin doğrusu elbette ceberut olmalıydı. Bir not da kelimenin okunuşuyla ilgili.(u) sesi uzun okunuyor.
http://birgun.net/yazi-goster/ece-temelkuran/28-11-2013/iyilik-ve-kotuluk-uzerine-devrimcilik-meselesi-1253.html

28 Kasım 2013 Perşembe

Yazılışı ve kelime yapısı olarak: vicdani ret,vicdani retçi ..


Vicdani ret.
İngilizce söylenişiyle conscientious objection.Kaynaklarda  bir bireyin politik görüşleri, ahlaki  değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesi olarak tanımlanıyor. Vicdani reddin geçmişi ilk devletlerin kuruluşu kadar eskiye uzansa da, resmileşmesi  yirminci yüzyılın başlarına denk geliyor.İngiltere,bu hakkı Anayasası’na 1916 yılında koymuş.Türkiye’de  ancak son yıllarda askerlikle ilgili olarak rahatlıkla tartışılmaya başlansa da dünyada artık tedavi,aşılama ve kürtaj gibi sağlık sorunları hatta seçimler konusunda da vicdani ret kavramı kullanılıyor..http://tr.wikipedia.org/wiki/Vicdan%C3%AE_ret
Gelelim bu terimin sözlük yapısına.Her iki kelime de Arapça kökenli.
vicdan وجدان Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç.
vicdani: vicdanla ilgili,vicdana ait
red,ret رد Uygun bulmama, geri çevirme, kabul etmeme:
Ret kelimesi Arapça aslında redd olarak yazılıyor. Ancak Türkçede sondaki  (d) sesi diğer birçok kelimede olduğu gibi (t) ye dönüşmüş.Kelimenin aslında bulunan (dd) sesleri de bizi başka türlü yönlendiriyor.
Teriminin cümle içindeki bazı yazılışları  şöyle:
Vicdani ret..vicdani retçi….vicdani  reddin geçmişi… vicdani reddi savunan….
Yani,vicdani ret teriminin yazılışı biraz daha fazla özen istiyor .
İşte vicdani retçi bir kahramanın öyküsü.Türkiye'de Savaş Vadisi adıyla gösterimde.Yönetmeni de ünlü aktör Mel Gibson.Film,2.Dünya Savaşı yıllarında kendi isteğiyle askere yazılan ve silah kullanmayı reddeden bir Amerikalı gencin öyküsü..

11 Kasım 2013 Pazartesi

Ariz amik nedir?

Artık pek kullanımda olmayan,kulanılmasına da gerek olmayan söz dizini.Ama karşınıza bir şekilde çıkarsa anlamını bilmekte yarar var.
Her iki kelime de Arapça.
Arizعرءضgeniş,kapsamlı,yaygın amik  عمءق ise derin,derinlemesine anlamlarını taşıyor.İkili olarak kullanıldığında enine boyuna,etraflıca,dip bucak anlamına geliyor.Her iki kelimede de a sesi kısa i sesi uzun okunacak.
Durup dururken yazmadım bu maddeyi.10.11.2013 Pazar günü Hürriyet İK ekinde Serdar Devrim yazısında kelimeyi kullanmış,yazılışından ve anlamından emin olamamış.Şöyle diyor:"..akşam çıkarken arüzamik her şeyi topluyorum (böyle bir laf vardır ama nasıl yazılır bilmiyorum.TDK'da falan da bulamadım)"
Sözlüklerde kelime Serdar Devrim'in yazdığı şekliyle yok tabii.Ariz amik biçiminde TDK Büyük Sözlük'te var..
Amik ovasının adı da bu kelimeden geliyor olabilir.

7 Kasım 2013 Perşembe

Türbin tribün'ün akrabası mı? Türbin tribün ne demek?

Hiç akrabalıkları yok.Yalnız kelimeler birbirine benzediği için karıştırılıyor.Peki haberciler bu kelimeleri karıştırabilirler mi? Hayır..Haberinde yanlış kelime kullananın haberine güven olur mu? Hayır...
Türbin ve tribün kelimeleri dilimize Fransızca'dan gelmiş..
Türbin,su,buhar,gaz vb ile çalışan mekanik bir düzenek.Daha çok baraj haberlerinde geçiyor..
Tribün ise spor salonu,hipodrom,stadyum gibi yerlerde seyircilerin oturduğu basamaklı bölüm ve bu bölümde oturan izleyici topluluğu...
Kararı siz verin: 19 Ağustos 2009.Hürriyet


"20 metre derinlikte boğuldular
Yenisey
Nehri kıyısında, Rusya’nın en büyük hidroelektrik santrallerinden birinde korkunç bir kaza yaşandı. Santral tribünlerindeki (?) basınç nedeni bilinmeyen bir şekilde aniden arttı. Onlarca kişinin çalıştığı bölüm, bir anda 20 metre derinlikte ve dondurucu soğuklukta sularla kaplandı. En az 64 kişinin öldüğü kaza sonrası, nehir 5 kilometre uzunlukta kalın bir yağ tabasıyla kaplandı"
Aynı haberi veren HaberTurk gazetesi ise doğru kelimeyi kullanmış:
"Rusya'nın en büyük hidroelektrik santralindeki kazaya onarım çalışmaları sırasındaki transformatörün patlaması sebep olmuştu.Patlamanın ardından duvarın yıkılmasıyla türbinlerin bulunduğu bölümü su bastı."
Haberturk 19.08.09.son sayfa....
Ve yeni bir örnek..
30.01.2010.Vatan Gazetesi Bizim Kahve ekinde Mutlu Tönbekici yazıyor.
"-Sonra derelerin akış yönü değiştirilerek bir araya toplanıyor ve toplanan dereler bu tünellere veriliyor. Su yatağından koparılıyor.
- Hızla akan su, tünellerin sonundaki tribünlerde elektrik enerjisi üretiyor. "

http://bizimkahve.gazetevatan.com/yazardetay.asp?yaid=118&hid=14918&yaz=Mutlu Tönbekici
Bir hidroelektrik santralinin doğayı nasıl katlettiği güzel anlatılmış, bir de tribün yerine türbin denseydi süper olacaktı!

Bir örnek de Hürriyet Gazetesi Ege Eki'nden.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25032490.asp
"Türkiye'nin 4'üncü Dünya'nın ise 41'inci kule üreticisi Ateş Çelik,önümüzdeki yıllarda küçük çaplı rüzgar türbinleri de üretmeyi  planlıyor."
Bu haberin gazete baskısında,türbin yerine tribün yazılmıştı.Muhabir Mete Tamer Omur'a bir mail attım ve blog'umdaki bu yazıyı yolladım.Bugün (7.11.2013) internet sayfasına bakınca kelimenin düzeltildiğini gördüm.Demek ki suya yazmamışım diye sevindim...